Sürat
Koşularındaki Adım Uzunluğu
Analiz ve
değerlendirme
Don Chu-Remi Korchemny Çeviri: Gül Tiryaki- Settar Koçak
Sprint koşusu bir dizi balistik
hareketten oluşur. Bu hareketin en belirgin özelliği koşu adımıdır.Her
adımda,kaslar vücudun tümünü hızlandırarak veya yavaşlatarak,kısalır,gevşer ve
uzar.Balistik kasılmalarda,kasın patlama safhası çok kısadır,hareketin geri
kalan kısmı ise; İnertia’ nın (atalet )uygun kullanımının;yani gerdirilmiş antagonist
kaslarda birikmiş olan enerjinin ve kasların elastik özelliklerinin
sonucudur.koşu adımı aynı zamanda kasların değişik gerilmeler yarattığı bir
faaliyettir: eksentrik, konsentrik ve izometrik. Bütün adım süresince, kaslar
vücudun parçalarını değişik oranlarda değişik yönlere hareket ettirir. Kaslar
vücut parçalarının değişik oranlarda değişik yönler hareket ettirir. Kaslar
vücut parçalarını hareketini arttırır veya azaltır, darbeleri emer ve başka
cisimlerle çarpmanın tesirini küçültür. Kaslar aynı zamanda eklemleri
kilitleyerek uygulanan kuvvetin en faydalı şekilde kullanılmasına yardım eder.
Sprint adımlarındaki gibi hızlı
hareketler kas gerginliğindeki çabuk değişmelerdir; böylece koşu esnasında,
destek sefasında ayak bileği ile güç uygulanırken, bacak kasları konsentrik
olarak kasılır. Fakat yerle temas öncesi sahada aynı kaslar diz ve ayak
bileğini kilitler ve izometrik olarak kasılır. En son olarak da, fren
safhasında bu kaslar yerçekimi kuvvetinde direnirler ve eksentrik olarak
kasılırlar. Böylelikle kaslar her koşu adımında değişik kasılma şekillerini
uygularken, özelliklerinin tüm kullanımlarını gösterirler; kasılma, uzama,
uzunluk değişmeksizin gerginlik uygulama ve gevşeme gibi.
Her koşu adımı süresince, her yeni
kasılma döngüsü sadece ters yöne hareket eden kasların direncinin değil aynı
zamanda, ters yöne hareket eden kısmın kütlesinin de negatif ataletinin
üstesinden gelir. Yapılan çalışmalar, sprint
adımları süresince kasların enerjisinin %57’sinin parçaları (kısımları)
hızlandırmak ve %22’sini de yavaşlatmak için kullandıklarını göstermiştir. Yer
çekimine karşı koymak enerjinin %3 ne ve hava direnci de geri kalan %18’ine
ihtiyaç gösterir (8). Neyse ki, kasılma işlemine ayrıca dört kaynaktan da
yardım edilir.
1. Çalışan kas gruplarının elastikiyeti
bunlardan biridir. Kalçanın uzaması süresince, gluteus kası yer reaksiyon
kuvvetlerinin ataletince sıkıştırılır. Bacak havada maksimum açık duruma
gelince sıkıştırılmış kaslar öne doğru salınımı sağlamaya yardım edecek şekilde
boşalır. Kalça fleksiyonu boyunca Quardisepsler (özellikle rectus femoris)
yukarı hareket eden dizin ataleti nedeniyle sıkıştırılır. Değişimden dönen bu
kaslar ayağın yere basarken hızlanmasına yardım eder.
2. Gerilmiş (esnetilmiş) kas gurupları
şiddetli olarak uzamış oldukları için, bu kaslar potansiyel enerji
biriktirirler. Bu enerjide balistik esneme (uzman) kuvvetlerinin viskozite
direnci ve yer çekimi kuvvetlerince dengelenmesi ile birlikte boşalır.
3. Hareket eden parçaların, sarkaç benzeri
ayarlamaları açısal hızı arttırır veya azaltır. Kütle merkezi ile ekseni
arasındaki mesafedeki (radius) değişmeler sarkacın açısal hızında değişmeler
sebep olur. Bacağı sarkaç olarak farz edersek ve katlanan bacağın kütle
merkezinin kalçadan öne kaydıracağını farz edersek (radius’u küçülterek) ,
sallanan bacağın genişliğini maksimize eden koşullar elde edilir.
4.
Son olarak hareket eden kısımların dairesel bir yol üzerinde hareket
etmelerinden dolayı ortaya çıkan olumlu etkilerin kullanılması kasılma olayına
bir yardım sağlar. Bacak ileri ve geri hareket ederken, ayak mümkün olduğunca
dairesel yolu takip etmelidir.
ADIM UZUNLUĞUNUN ANALİZİ
Adım uzunluğu analizi yapılırken, adımın tüm safhaları incelemek mümkündür.incelenecek bölgeler, ayrı ayrı bölümlerin hareketleri olabileceği gibi,tüm vücut da olabilir. incelemeler, ayrı veya bütün olarak hareketlerin tekrarını içermelidir. Anahtar pozisyonları kullanarak, (duran bir film parçasında olduğu gibi), kinematik zincirin tüm halkaları boyunca ve hareketin yavaş tekrarı esnasında, sprint kabiliyetini geliştirecek kasları seçebiliriz: elektromiyography deki çalışmalar ise, kasılma hareketinin yapı ve karakterinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır (6).
Koşu adımının iki ana safhası vardır,
destekleme ve uçuş safhaları. Destekleme safhası, frenleme, amortisör ve itme
safhalarını içerir.uçuş safhası ise yükselme ve düşme safhalarını içerir.
Destekleme Safhası
Destekleme safhası frenlemenin yer aldığı zemine basışta başlar. Ayak zemine yaklaştığında diz fleksör (hamstrings) ve ekstensörleri (Quatriceps) dizi hafifçe bükülmüş pozisyonda (170 derecelik) kitler dorsa fleksörler , plantar fleksörler ile birlikte çok az eğik ve semine doğru uzatılmışı olan ayak bileğini sabit tutar (110 derece plantar fleksiyon) daha etkili bir iniş için zemine basılan noktadan vücudun ağırlık 48 cm olmalıdır. İnişte dizde oluşan açılma 170 dereceği aşmamalı ve kalçadan aşağıya inen dikme ile ayak parmakları arasındaki açı 60 derece ile 70 derece olmalıdır (vücudun eğilme açısı). Bacağın ileri savrulmasını yavaşlatmak için kalça ekstensörü ve diz fleksörü eksentirik olarak kasılırlar ve sonra da diz ekstensörleri ile birlikte izometrik olarak kasılırlar ve bu hareket ayak bileğindeki yüksek kuvveti vücudun ağırlık merkezine mancınık hareketiyle iletebilecek bir kaldıraç oluşturur. Eksen momentumu için gerekli açısal hız 1 saniyede 80 dereceden 0.09 saniyede 75 dereceye kadardır. Bu zamanlar seçkin sprinterlerin destekleme zamanı olarak kabul edilir. Yere inen ayak yere basışta pistteki çarpmayla karsılaşır ve yer çekimi kuvvetlerine karşı koyar. Kalça ve diz eklemi bükülmeye, ayak bileği ise geri bükülmeye zorlanır (dorsi fleksion). Bu anda, kalça ve diz ekstensörleri, ve topuk fleksörü yer çekimi kuvvetine teslim olup kuvvetlice gerilirken eksentrik hareket ederler. Böylece bu hareketten sonra gelecek olan ileri doğru itme hareketinde kullanılacak olan elastik potansiyel enerjiyi depo ederler
Kalça, diz ve ayak bileği eklemlerdeki
kasların güçlü olması spirinterlerin yaylanma anında güçten düşmesini daha
etkin bir şekilde engeller. Bu atlete vücudun ağırlık merkezini çabucak dikine
kaldırabilmesini sağlar. İniş ve yaylanma safhasında ağırlık merkezinin
yörüngesindeki en alçak nokta çok aşağıya düşmemelidir. Yaylanma safhasında
kalçadaki büküm 140-150 derece, dizdeki büküm 145-155 derece arasında
olmalıdır,
Ralphmann’ ın biomekanik analizine
göre(7), seçkin sprinterler en yüksek dikey itişi, yüksek yatay hızda
üretirler. Seçkin sprinterler kısa zamanda daha çok dikey kuvvet ortaya
koymalıdırlar (0.09 saniyede 156 kg), kısaca çok güçlü olmak zorundadırlar.
Bunu gerçekleştirmek için relatif izometrik güç gereklidir. Bu güçte sprinterin
vücut ağırlığı ile test edilen eklemin gücü arasındaki orantıdır. Yüz metreyi
10.2 sn.de koşan bir sprinter için, vücudun ağırlığına karşı maksimum dir Yüz
metreyi 10.2 sn.de koşan bir sprinter için, vücudun ağırlığına karşı maksimum
direnç kalça ekstensörlerinde vücut ağırlığının yaklaşık 3 katı, fleksörlerde
1.2 katı, diz ekstensörlerinde 2.1 katı, plantor fleksörlerinde 3 katı, gövde
ekstensörlerinde 2,7 katı olmalıdır. Hareket eden bölümleri yavaşlatma ve
durdurmakla görevli olan bu kaslar çok yüksek eksentrik kasılma gücü sergilemek
zorundadırlar(9). Amerikan genç erkek atletleri üzerinde yapılan en son
testlerde iyi sprinterlerde eksentrik diz uzanım kuvvetinin 650+75 Newton ve
eksentrik diz bükümü kuvvetinin yaklaşık 1000+200 Newton olduğunu ve diz büküm
ve uzanım oranında yaklaşık 1/1.5 civarında olduğu bulunmuştur(4)
Gücün bir başka bölümü de alan testi kullanımıyla
değerlendirilebilir. Örneğin; patlama kabiliyeti; durarak uzun atlama, 3 veya
3.1 m. Uzunluğunda ve vücudun yarısı kadar bir ağırlıkla, her biri 5 saniye ve
daha az bir sürede tamamlanan 90 derecelik diz açısında 5 çömelme hareketi ile
ölçülebilir.
Vücudun
ağırlık merkezi destekleme bölgesinden geçer geçmez bacak kaslarında ki kasılma
eksentrik hareketten konsantrik harekete döner. Kaslar bu noktadan sonra dikey
ivmeyi ağırlık merkezini ileriye doğru itmek için kullanırlar. Destekleme safhasının son hareketi itme safhasıdır.
Burada yer tepki kuvvetleri ileri hareket eden vücudun yatay kuvvetini dahil
edilirler. (şekil 3). Yerden itme hareketi sırasında atlet aktif olarak ayak
bileğini planter fleksiyon yapar. Ayak bileğinin uzaması ve bükülmesi esnasında
açı 35-38 derece arasında olmalıdır. Ayrıca kalça ve diz eklemleri bacak
zeminini terk ettiği ve diz ekleminin tam ekstansiyon yapmadığı anda (diz
eklemi açısı 170 derece civarında) uzanmaya hazır olmalıdır(10). Bu atlete
ağırlık merkezini 2-3 derecelik bir uçuş yörüngesine göndermesine yardımcı olur
ve yörüngenin yüksekliğini azaltır. Bu hareket ayrıca geri tekmelerin ve
sallanma hareketinin hızını arttırır.
Atlet zemini terk ettikten sonra aktif olarak saldırgan bir iniş için
hazırlanır.
enç
kalça ekstensörlerinde vücut ağırlığının yaklaşık 3 katı, fleksörlerde 1.2
katı, diz ekstensörlerinde 2.1 katı, plantor fleksörlerinde 3 katı, gövde
ekstensörlerinde 2,7 katı olmalıdır. Hareket eden bölümleri yavaşlatma ve
durdurmakla görevli olan bu kaslar çok yüksek eksentrik kasılma gücü sergilemek
zorundadırlar(9). Amerikan genç erkek atletleri üzerinde yapılan en son
testlerde iyi sprinterlerde eksentrik diz uzanım kuvvetinin 650+75 Newton ve
eksentrik diz bükümü kuvvetinin yaklaşık 1000+200 Newton olduğunu ve diz büküm
ve uzanım oranında yaklaşık 1/1.5 civarında olduğu bulunmuştur(4)
Gücün bir başka bölümü de alan testi kullanımıyla
değerlendirilebilir. Örneğin; patlama kabiliyeti; durarak uzun atlama, 3 veya
3.1 m. Uzunluğunda ve vücudun yarısı kadar bir ağırlıkla, her biri 5 saniye ve
daha az bir sürede tamamlanan 90 derecelik diz açısında 5 çömelme hareketi ile
ölçülebilir.
Vücudun ağırlık merkezi destekleme
bölgesinden geçer geçmez bacak kaslarında ki kasılma eksentrik hareketten konsantrik
harekete döner. Kaslar bu noktadan sonra dikey ivmeyi ağırlık merkezini ileriye
doğru itmek için kullanırlar.
Destekleme safhasının son hareketi itme safhasıdır. Burada yer tepki kuvvetleri
ileri hareket eden vücudun yatay kuvvetini dahil edilirler. (şekil 3). Yerden
itme hareketi sırasında atlet aktif olarak ayak bileğini planter fleksiyon
yapar. Ayak bileğinin uzaması ve bükülmesi esnasında açı 35-38 derece arasında
olmalıdır. Ayrıca kalça ve diz eklemleri bacak zeminini terk ettiği ve diz ekleminin
tam ekstansiyon yapmadığı anda (diz eklemi açısı 170 derece civarında) uzanmaya
hazır olmalıdır(10). Bu atlete ağırlık merkezini 2-3 derecelik bir uçuş
yörüngesine göndermesine yardımcı olur ve yörüngenin yüksekliğini azaltır. Bu
hareket ayrıca geri tekmelerin ve sallanma hareketinin hızını arttırır. Atlet zemini terk ettikten
sonra aktif olarak saldırgan bir iniş için hazırlanır.